Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18077 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 94 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2010/323147MAHKEMESİ : Aydın 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/02/2010NUMARASI : 2009/1352 (E) ve 2010/153 (K)Suç : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikYapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK'nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerindeki ifadelerin tekrarı, bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, suça konu sahte bonoyu düzenleyip müşteki M.. D..'dan 1.320,00 TL değerinde ahşap döşeme malzemesi almaktan ibaret eyleminde, yeterli gerekçe gösterilmeden TCK'nun 61. maddesinde belirtilen cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin kriterler karar yerinde açıklanıp tartışılmadan resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçları yönünden alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini,2-Dolandırıcılık suçu yönünden, sanığın, satın aldığı malzemeyi tanık A.. Y.. aracılığı ile müşteki M.. D..'a iade ettiğini savunması, tanıklar A.. Y.. ile D.. K..'nın beyanlarının sanığın savunmasını doğrular nitelikte olması karşısında, sanık hakkında TCK'nun 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,3-5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğunun şartla tahliye tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarının ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.