Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18026 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5919 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik HÜKÜM : 1- Sanığın mühürde sahtecilik suçundan; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 2 - Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyetine I- Sanık hakkında mühürde sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik olarak sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, 5271 sayılı CMK'nun 231/12. maddesi gereğince itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz edilebilecek hükümlerden olmadığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 5271 sayılı CMUK'nun 264/2. maddesi uyarınca başvurusunun itiraz dilekçesi olarak kabulü ile gereğinin mahallinde takdir ve ifası için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik olarak sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Sanığın evinde yapılan arama sonucu suça konu belgeler arasında farklı kişiler adına düzenlenmiş sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede niteliğinde bulunan imza sirkülerinin de ele geçirilmesi karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK'nun 204/1-3 ve 43. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi ve zincirleme suç nedeniyle TCK'nun 43 maddesi ile yapılan uygulama sırasında hesap hatası sonucu cezanın eksik artırılması ve dolayısıyla sonuç hapis cezasının 2 yıl 5 ay 5 gün yerine yazılı şekilde eksik olarak belirlenmesi karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasındaki TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragraf hükümden çıkartılarak yerine "TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yeralan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına,” şeklinde bir paragraf yazılmak suretiyle sair yönleri eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.