MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıHÜKÜM : Sanığın, 5237 sayılı Yasanın 204/1, 62/1 ve 53. maddelerine göre 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına 5237 sayılı Yasanın 267/1, 269/4, 43, 62/1 ve 53. maddelerine göre 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına I-Sanık müdafiinin "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasındaki TCK'nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragraf çıkartılarak yerine "TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yeralan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına,” şeklinde bir paragraf yazılmak suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık müdafiinin "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:1. Sanığın 17.01.2009 tarihinde sahte sürücü belgesi ile yakalandığında üzerinde bulunan 26.03.2007 ve 01.01.2008 trafik ceza makbuzları nedeniyle, anılan tarihlerde sahte sürücü belgesiyle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı; TCK'nun 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunda, sanığın "işlediği bir suç nedeniyle hakkındaki soruşturma ve kovuşturmayı engellemek amacıyla" başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, dava konusu olayda sanık hakkında trafik kuralı ihlallerine bağlı "idari yaptırım" uygulanması esnasında şikayetçi adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesinin kullanıldığı cihetle; yüklenen iftira suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,2. Kabule göre de; 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.