MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 1) Sanık ... ve ...: 5237 sayılı TCK'nun 204/1-3, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve belli hakları kullanmaktan yoksunluk 2) Sanık ...: 5271 sayılı CMK'nun 231/5. maddesi uyarınca "5237 sayılı TCK'nun 158/1-d, 168/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca verilen 10 ay hapis ve 500.-TL adli para cezasına" ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması 3) Sanık ...: 5271 sayılı CMK'nun 231/5. maddesi uyarınca "5237 sayılı TCK'nın 158/1-d, 168/2, 39/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca verilen 5 ay hapis ve 240.-TL adli para cezasına" ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması 4) Sanık ...: Beraat1- Cumhuriyet savcısının, nitelikli dolandırıcılık suçundan ... hakkında kurulan hükme yönelen bir temyizinin bulunmadığı, anılan suç yönüyle sanık ... hakkında verilen karara yönelik temyiz talebinin olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, Cumhuriyet savcısının vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 5271 sayılı CMK’nun 264. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin, itiraz dilekçesi olarak kabulüyle merciince incelenmek üzere dosyanın mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;7986 parselde bulunan taşınmazın 1/2 hissesinin sanık ..., diğer 1/2 hissesinin ise mağdur ... adına tapuda kayıtlı olduğu, sanık ...'un, adına kayıtlı olan tüm taşınmazların satımı konusundan 12.08.2005 tarihinde sanık ...'a vekaletname verdiği, sanık ...'ın, babasından aldığı bu vekaletname ve mağdur ... adına düzenlettirdiği suça konu 09.09.2005 tarihli sahte vekaletname ile birlikte ... parselde kayıtlı taşınmazın tamamını ...'a 23.09.2005 tarihinde tapuda sattığı, sanık ..., sanık ... tarafından düzenlenen sahte vekaletname ve bu vekaletnameye dayanılarak yapılan satış konusunda olay öncesinde haberinin olmadığını, bunu daha sonra öğrendiğini, oğluna doğrudan gelir desteği işlemleri için vekaletname verdiğini savunduğu cihetle, taşınmazı satın alan ...'ın soruşturma aşamasında “...... da yanıma geldi, evi satmak istediklerini söyledi...” şeklindeki beyanının, düzenlenen sahte vekaletname ve yapılan satış konusunda sanık ...'un da bilgisinin olduğu anlamına gelmeyeceği, sanık ... hakkında, ...'ın anılan beyanı dışında başkaca somut bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı, yalnızca bu delile dayanılarak sanık...'un diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek müsnet suçları işlediğini kabul etmenin hukuken mümkün olmadığı, bu sebeple mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,3- Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıkların, sahte nüfus cüzdanı talep belgesini kullanarak Nüfus Müdürlüğüne müracaatla nüfus cüzdanını temin edip, bu nüfus cüzdanı ile ... Noterliğinden 09.09.2005 tarih... yevmiye nolu sahte vekaletname çıkartarak mağdur ...'nin 1/2 hisse ile malik olduğu ... parselde kayıtlı taşınmazı tapuda ...'a satmaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin “zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, haklarında 5237 sayılı TCK'nun 43/1. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.