MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı; a)2004 takvim yılına ilişkin olarak; 213 sayılı VUK'nun 359/b-1, 765 sayılı TCK'nun 80, 62. maddeleri uyarınca 17 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin. b)2005 takvim yılına ilişkin olarak; 213 sayılı VUK'nun 359/b-1, 5237 sayılı TCK'nun 43, 62. maddeleri uyarınca 18 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin.c)2006 takvim yılına ilişkin olarak; 213 sayılı VUK'nun 359/b-1, 5237 sayılı TCK'nun 43, 62. maddeleri uyarınca 18 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin. 1-Sanıklar hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanıklar hakkında tayin olunan hapis cezasının yasal sonucu olan hak yoksunluklarına ilişkin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür,Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin olunmuş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2-Sanıklar hakkında “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türüve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 31.08.2004 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının, hüküm tarihi itibariyle gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE,3-Sanıklar hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: a-Vergi suçu ve ekindeki vergi tekniği raporuna ve ekindeki Ba ve Bs formlarına göre, sanıkların 2005 takvim yılında bir adet 30.000 TL bedelli faturayı vergi mükellefi... isimli kişi adına düzenlediklerinin belirtildiği ancak tarih ve no'sunun belli olmadığı ayrıca başkaca fatura ya da faturaların düzenlendiğine ilişkin bir tespite yer verilmediğinin anlaşılmasına göre, suç tarihinin, sonucuna göre lehe yasa tespitinin veya zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; anılan faturanın celbi ile hangi tarihte düzenlendiğinin saptanması, 2005 takvim yılında düzenlenen başka fatura ya da faturaların bulunup bulunmadığının araştırılması, sonucuna göre sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığının ve hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, b- Tayin olunan hapis cezasının yasal sonucu olan hak yoksunluklarına ilişkin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmaması,Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.