Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17097 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30890 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyetI-)Sanık müdafiinin 'resmi belgede sahtecilik' suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:25.03.2009 tarihli celsede katılan vekili olarak hazır bulunan ve dosyada vekaletnamesi bulunmayan Av. ...'ın 14.01.2010 havale tarihli dilekçesinde müvekkilinin 03.11.2009 tarihli talimatına istinaden hükümden önce vekillikten çekildiğini bildirmiş olması karşısında; katılan lehine vekalet ücretine hükmolunamayacağının gözetilmemesi,Yasaya aykırı; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasa'nın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasa'nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında yer alan katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmın çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II)Sanık müdafiinin 'dolandırıcılık' suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.