MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Defter ve belgeleri ibraz etmemekHÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında; 213 sayılı VUK'nun 359/a-2 ve 5237 sayılı TCK'nun 62 ve CMK'nun 231. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 2 - Sanık ... hakkında, 213 sayılı VUK'nun 359/a-2 ve 5237 sayılı TCK'nun 62, 50/1.a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ve taksitlendirme, I-5271 sayılı CMK'nun 231/12. maddesi gereğince, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı temyiz yasa yoluna tabi olmayıp, itiraza tabi olduğu ve katılan idare vekilinin, sanık ... hakkında verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararına karşı yaptığı itirazının, itiraz mercii olan ... Ağır Ceza Mahkemesince 28.04.2010 gün, 2010/210 D.İş sayı ile reddine karar verildiği ve bu kararın kesin olduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin 25.12.2009 havale tarihli temyiz dilekçesi ile sanık ...'a yönelik temyizi yönünden dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, II - Sanık ... müdafii ile katılan vekilinin bu sanığa yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;1 - ...-... adi ortaklığının 2003 takvim yılına ait defter ve belgelerinin ibrazı için düzenlenen 29.05.2007 gün, VDENY-2007-V-087/K-8 sayılı yazının, sanık ...'a 29.05.2007 tarihinde bizzat tebliğ edilmesine rağmen, adi ortaklığın işleri ile fiilen ilgilendiği anlaşılan sanık ...'a usulüne uygun tebligat yapılmadığı gibi “..vergi denetmeni tarafından inceleme yapıldığından haberim yoktu, olsaydı ibrazı için muhasebecimle görüşüp gereğini yapardım..” şeklindeki savunması da dikkate alındığında, üzerine atılı defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun unsurları itibariyle oluşmadığının gözetilmemesi,2- Kabule göre de;a- 213 sayılı VUK'nun 359/a-2 maddesinin değişiklikten önceki halinde 6 aydan 3 yıla kadar olan hapis cezası, 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle yapılan değişiklikle 1 yıldan 3 yıla kadar çıkartılmış ise de, hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilmesi durumunda, maddenin önceki halinde yer alan “hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde asgari ücretin esas alınacağına” ilişkin bölümün, maddenin değişik halinde yer almaması nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nun 50 ve 52. maddelerine göre seçenek yaptırıma çevrilmesi gerekeceğinden, anılan maddenin 5728 sayılı Yasa ile değişik halinin sanık lehine olacağı gözetilmeden, 213 sayılı VUK'nun değişiklikten önceki 359/a-2 maddesine göre hükmolunan 6 ay hapis cezasının, aynı maddenin son fıkrası uyarınca asgari ücret esasına göre paraya çevrilmesi yerine, 5237 sayılı TCK'nun 50 ve 52. maddelerine göre paraya çevrilmesi suretiyle karma uygulama yapılması, b- Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve 3167 sayılı Kanunun 13/1. maddesinden verilen mahkumiyetine ilişkin eylemin, 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlükten kaldırılarak suç olmaktan çıkartılmış olması, aynı Kanunun 16/1-3. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetlerine ilişkin eylemlerinin ise 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü cihetle, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi gereğince, sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilip verilmeyeceği hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.