Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1697 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20413 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanıkların beraatineŞikayetçinin 13.09.2005 tarihli talimatla alınan ifadesinde müdahale talebinde bulunduğu halde, mahkemece katılma isteğinin karara bağlanmadığının anlaşılmasına göre; şikayetçinin 5271 sayılı CMK'nun 260/1. maddesi gereğince yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu kabul edilip aynı Yasanın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık" suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi oldukları, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesinde öngörülen dava zamanaşımı ile dolandırıcılık suçu yönünden suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4. maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların sorgusunun yapıldığı 07.10.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e, 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.