Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1692 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11041 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizlemeHÜKÜM : MahkumiyetYokluğunda verilen hükmün tebliğinin sanığın bildirdiği adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca yapılmasının, daha önce adli mercilerce bu adreste usulüne uygun bir tebligat yapılmaması nedeniyle usulsüz olup, sanık müdafiinin öğrenme üzerine verdiği 08.07.2014 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, 5237 TCK'nun 58/7. maddesi gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.1- Sanık hakkında Şişli 4.İcra Müdürlüğünün 2005/12994 Esas, 2005/18269 Esas ve 2005/18270 Esas sayılı dosyalarını yok ettiği iddiasıyla resmi belgeyi bozmak suçundan açılan kamu davasında; sanığın suçlamaları kabul etmeyerek dosyaları çalmadığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; sanık hakkında bu dosyalardaki eylemleriyle ilgili resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yürütülen soruşturma dosyası bulunup bulunmadığı araştırılarak, bulunması halinde onaylı örneklerinin getirtilip incelenmesi, ilgili icra dosyalarında borçlu olarak gözüken ... ve ...’ın olayla ilgili beyanlarının alınmasından sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sanığın suça konu dosyaları yok ettiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılıp gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesis edilmesi; yasaya aykırı, 2-Kabule göre;5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.