Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1678 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18502 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanmakHÜKÜM : -Dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmak suçları için ; Beraat -Sahtecilik suçu için ; 5237 sayılı TCK.nun 7/2. maddesi gözetilerek 765 sayılı TCK.nun 342/1, 59/2 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve suça konu belgenin delil olarak dosyada saklanmasına ilişkin.1-) SS Enerji Tüketim Kooperatifine karşı işlenen “güveni kötüye kullanmak” suçundan doğrudan doğruya zarar görmeyen ... ... ... ve Sağlık Hizmetleri İşletme Ticaret A.Ş'nin davaya katılma hakkı bulunmadığı halde, bu suçu da kapsayacak şekilde müdahillik kararı verilmesi hukuken yok hükmünde olup, temyiz hakkı bahşetmeyeceğinden, şikayetçi şirket vekilinin, “güveni kötüye kullanmak” suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2-) Sanık müdafiinin “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükme yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 3-) Katılan ... ...ve Sağlık Hizmetleri İşletme Ticaret A.Ş vekilinin, “dolandırıcılık” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyizine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 18.05.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan şirket vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.