Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16545 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30884 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatI-Sanık hakkında 'dolandırıcılık' suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4 , 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, II-Katılan vekilinin sanık hakkında 'resmi belgede sahtecilik' suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Sanığın muhasebeciliğini yaptığı ...Ltd. Şti lehine düzenlenmiş çekin arka yüzünde şirket yetkilisi adına sahte ciro yaptığı ve şirket yetkilisi tarafından bankaya hitaben düzenlenmiş görünen çek bedelinin kendisine ödenmesine dair talimat yazısı ile hesaptaki parayı tahsil ettiği iddiasından ibaret olayda, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suç tarihinde ... Ltd. Şti'nin yetkilisinin kim olduğunun ve sanığın savunmasında bahsettiği ... isimli kişinin şirketle resmi veya fiilen bir ilgisi bulunup bulunmadığının, bu kişi tarafından şirket adına yapılmış herhangi bir işlem olup olmadığının araştırılması, çekteki ciro ve talimat yazısı imzalarının şirket yetkilisi olduğu belirtilen ...'in eli ürünü olup olmadığı yönündeki 07.07.2006 ve 10.09.2008 tarihli bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için sanık ve adı geçen ...'nun mukayeseye yarar imzaları da temin edilerek adli tıp kurumundan rapor alınması, ...'nun tanık sıfatıyla dinlenmesi ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.