MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : MahkumiyetSanığın torunu ...'yı oğlu ...'nın kimlik bilgileri ile 29.08.2001 tarihinde okula kaydettirmesinden ibaret eyleminin 765 sayılı TCK'nun 343/1. maddesindeki suça uyduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek "resmi belgede sahtecilik” suçundan ceza verilmesi yasaya aykırı ise de;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre sanığa yüklenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 29.08.2001 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.