MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Sanık ... için; TCK'nun 151/1, CMK'nun 231 maddesi ile 4 ay hapis cezası. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması: TCK'nun 245/1, 43, 53. maddeleri ile 3 yıl 9 ay hapis. 6 gün karşılığı apc. Hak yoksunluğu; TCK'nun 142/1b, 143, 43, 53. maddeleri ile 3 yıl 4 ay hapis. Hak yoksunluğu Sanık ... için; TCK'nun 151/1, CMK'nun 231. maddesi ile 4 ay hapis. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması; TCK'nun 116/4, 119/1c, 53/1, CMK'nun 231. maddesi ile 2 yıl hapis. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması; TCK'nun 245/1, 43, 53/1. maddeleri ile 3 yıl 9 ay hapis, 6 gün apc; TCK'nun 142/1b, 143, 43, 53/1. maddeleri ile 3 yıl 4 ay hapis. Hak yoksunluğu. 1- Sanık ... hakkında “mala zarar verme”, sanık ... hakkında ise “mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 264/2. maddesi uyarınca başvurularının itiraz dilekçesi olarak kabulü ile gereğinin mahallinde takdir ve ifası için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,2- Sanık ...'ın, hakkında “banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve hırsızlık" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:Sanık hakkında “banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması” suçundan kurulan hükümde, uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 245/1. yerine, 345/1. maddesi olarak gösterilmesi ve TCK'nun 52. maddesine göre gün olarak belirlenen adli para cezasının, sanığın ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası ile çarpılması suretiyle hesaplanması gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı ise de, aleyhe temyiz olmadığı ve cezaların alt sınırdan tayin edildiği de gözetilerek, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasında TCK'nun 345/1. maddesi olarak gösterilen uygulama maddesi çıkarılarak yerine aynı Yasanın 245/1. maddesinin yazılması ve “Sanığa verilen 6 gün adli para cezasının sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri dikkate alınarak 5237 sayılı Yasanın 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20 TL den 120 TL Adli Para Cezasıyla Cezalandırılmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan sanığın banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan mahkumiyetine dair hükmün DÜZELTİLEREK, hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün ise istem gibi DOĞRUDAN ONANMASINA,3- Sanık ... hakkında ise "hırsızlık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;UYAP kanalıyla alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğine göre sanık ...'ın 18.05.2013 tarihinde hükümden sonra vefat ettiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nun 64 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca hakkındaki kamu davalarının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.