MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : Mahkumiyet1-TCK'nın 206. maddesinde yazılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunun oluşması için; kişinin açıklamaları üzerine yetkili kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği, somut olayda, hakkında bir soruşturma bulunmayan sanığın genel kimlik denetimi yapan kolluk görevlisine kimliği konusunda gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu, yalan beyana dayanılarak herhangi bir resmi belge düzenlenmeden sanığın gerçek kimlik bilgilerinin tespit edildiği cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2-Tekerrüre esas kaydı olmasına ve TCK'nın 206/1. maddesindeki seçimlik cezadan hapis cezası tercih edildiği halde, TCK'nın 50/2. ve 58/3. maddelerine aykırı olarak seçilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,3-Tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde 5237 sayılı yasanın 58/7. maddesi gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.