Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16225 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28514 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/207014MAHKEMESİ : Erdek Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/02/2010NUMARASI : 2008/467 (E) ve 2010/57 (K)SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; sanığa 12.08.2008 tarihinde tebligat yapıldığı ve ibraz için 15 gün süre verildiği gözetildiğinde, suç tarihinin 28.08.2008 olduğu nazara alınarak gerekçeli karar başlığına yazılmayan suç tarihinin “28.08.2008” olarak mahallinde eklenmesi mümkün görülmüştür.2004 yılına ait defter ve belgelerini tebligata rağmen ibraz etmeyen sanığın defter ve belgelerinin muhasebecisindeyken çalındığını ileri sürerek ibrazdan kaçınmış olması karşısında; 213 sayılı Kanunun 139/1. madde ve fıkrasındaki incelemenin işyerinde yapılması zorunluluğu bulunmadığı gibi, sanık 2004 yılına ilişkin defter ve belgelerinin muhasebecisi R.. Y..'in işyerinden çalındığını beyan etmiş ve muhasebeci R.. Y..'de sanığın bu beyanını doğrular şekilde tanıklık yapmış ve getirtilerek duruşmada incelenen Erdek Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/1641 sayılı dosyasında, muhasebeciliğini yaptığı bir kısım mükelleflere ait defter ve belgelerin çalındığından bahisle şikayette bulunmuş ise de, yapılan soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın itiraz üzerine kesinleştiğinin anlaşılması, yine Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığının dosya arasında bulunan 16.07.2009 gün ve 2640 sayılı yazısı ekinde bulunan listede serbest muhasebeci R.. Y.. tarafından kuruma verilen dilekçede çalındığı belirtilen defter ve belgeler arasında sanığa ait olanlardan bahsedilmediğinin anlaşılması, yine sanık tarafından hukuk mahkemelerine müracaatla usulünce alınmış bir zayi belgesinin bulunmaması karşısında; soyut beyana dayanan hırsızlık müracaatının tek başına zayi belgesi olarak kabulünün mümkün bulunmadığı ve bu durumun mücbir sebep ya da irade dışı kaybolmayı kanıtlayıcı kuvvet ve nitelikte bulunmadığı, bu nedenlerle savunmanın geçerli sayılamayacağı cihetle, sanığın unsurları itibariyle oluşan suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.