Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16203 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27724 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : MahkumiyetDefterdarlık mütalaası ve ekindeki vergi suçu ve tekniği raporlarına uygun olarak “2004, 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açılması,Vergi Tekniği Raporunda,... Nak. İnş. Tah. İth. İhr. Lmt. Şti'ne 2004 takvim yılında 97 adet faturanın düzenlendiğinin belirtilmesi, birer fotokopileri dosyada olan bu faturaların 2004 yılında tanzim edildiğinin anlaşılması, mahkemenin “...97 adet bu faturanın gerçek bir mal veya hizmet satışı olmadığı, taşıt aracı bulunmadığı halde düzenlenen yüklü miktarlardaki nakliye faturaları ile herhangi bir depo veya başka işyeri bulunmadan düzenlenen motorin faturalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca şirketin yapılan yoklamada herhangi bir işçi çalıştırmadığının tespiti karşısında... şirketinin ...Nak. İnş. Tah. İht. İhr. Lmt. Şti adına düzenlemiş olduğu, 97 adet faturanın gerçek bir mal veya hizmet satışı olmadığı..”şeklindeki kabulü karşısında; 2004 takvim yılının esas alınarak hüküm kurulduğunun kabul edilmesi gerektiğinden tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamış, 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması olanaklı görülmüş ve kurulan hükmün “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” eylemine ilişkin olduğu belirlenerek inceleme yapılmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 30.12.2004 suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.