MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı kararında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere; belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamaz ise de failin, belgede sahtekarlıkta bulunmak kastına etki yaptığı, belgede sahtecilik suçlarında kastın, zarar vermek bilinç ve iradesi olduğu cihetle, sanığın katılana ait çeki sahte olarak düzenleyip kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında, gerçeğin ve suça konu çekin katılanın bilgisi ve rızası üzerine düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından, ... isimli kişinin tanık olarak dinlenilmesi, çekin takibe konulduğu icra takip dosyası getirtilip borca veya imzaya bir itirazın olup olmadığı, ödeme durumunun bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra denetime olanak verecek şekilde bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, sanık tarafından katılan adına daha önce imzalanıp ödenen çekler olup olmadığı ilgili bankadan araştırılıp gerektiğinde çek/çeklerin verildiği kişilerin de tanık olarak dinlenmesi sonrasında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın suç kastı saptanıp, hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi,2- Adli emanetin 2010/9 sırasında kayıtlı bulunan suça konu çekin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi, yasaya aykırı,3- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından hiçbir şekilde uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.