Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1610 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4387 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Vergi usul kanununa muhalefetHÜKÜM : MahkumiyetSanık ... hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan, sanık ... hakkında 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan davada mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.1- Sanıkların sahte fatura düzenleme suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, öncelikle sahte fatura düzenleme suçunun oluşabilmesi için düzenlenen faturaların 213 sayılı VUK'nun 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı cihetle; sanıkların düzenledikleri iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin vergi dairesinden sorulup dosya arasına konulmasından sonra incelenerek Kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi, suça konu faturaları kullanan şahıs ve şirket yetkilileri dinlenerek faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda beyanlarının alınması, gerektiğinde faturalar üzerindeki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu da alındıktan sonra toplanan tüm delillere göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,2- Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2010 tarihli iddianamesinde, sanık ... hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan 231 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildiği halde sanığa ek savunma hakkı tanınmayarak 231 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1. maddesinin 2 kez uygulanması suretiyle CMK'nun 226. maddesine muhalefet edilmesi, 3- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemek eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun gözetilmemesi, 4- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar İsa Kızmaz, ... ve ... hakkında, kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmaması, yasaya aykırı,5- Sanık ...'un UYAP kanalıyla mernis üzerinden temin edilen nüfus kayıt örneğine göre, hükümden sonra 13.02.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin, sanık ... müdafiinin ve sanıklar ..., ... ve ...'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.