Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 161 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7399 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanık tarafından sahte oluşturulduğu iddia olunan nüfus cüzdanına ilişkin kriminal raporda, hakiki olduğu, üzerinde ... isimli kişinin fotoğrafı bulunan ancak ... isimli kişinin bilgilerini içeren belgenin yetkililere ibrazına istinaden alınmış olabileceği değerlendirildiğinden bu hususun nüfus cüzdanının verilmiş olduğu makamdan sorulması görüşünün belirtilmiş olmasına rağmen sorulmaması ve mahkemece aldatma kabiliyeti ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması karşısında; belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, belge asılları duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması, denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,2- Sanığın suça konu sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesini Van ilinde açık kimliğini bilmediği bir kişiye yaptırdığını savunmuş olması ve suça konu belgelerin farklı yer ve zamanlarda kullanıldığına ilişkin dosya kapsamında bir bilgi bulunmamasına göre, aynı isme düzenlenmiş iki ayrı sahte belgenin tek suç oluşturacağı ve belge sayısı, sanığın kastının yoğunluğunun temel cezanın belirlenmesi sırasında gözönüne alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde belge sayısınca mahkumiyet hükmü kurulması, 3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesi' nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş , sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.