Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15930 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30537 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura kullanmak, defter ve belge ibraz etmemekHÜKÜM : 1- 2002 mali yılına ilişkin sahte belge kullanmak suçu nedeniyle; 213 sayılı VUK'nun 359/b-1, 765 sayılı TCK'nun 59. maddeleri gereğince 15 ay hapis cezası 2 - Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçu nedeniyle; 213 sayılı VUK'nun 359 /a-2, TCK'nun 62, 52. Maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası, 3.000,00 TL adli para cezası 1- Sanık müdafiinin, "2002 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2002 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde ??ngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,2- Sanık müdafiinin, "defter ve belge ibraz etmemek" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarına gelince;a- Dosya içinde bulunan Vergi İnceleme Raporlarında, her ne kadar, sanığın şirketteki hisselerini ....'e devrettiğine ilişkin 05.07.2005 tarihli Limited Şirket Hisse Devir Senedinin, Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanmadığı belirtilmiş ise de, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, bu devir senedinin ilgili noterlik nezdinde doğruluğu araştırıldıktan sonra, devir alan olarak görünen ...... ile devir senedine göre bu şahsın vekili olduğu anlaşılan .....'un temin edilip konu ile ilgili ifadelerinin alınması, şirketin defter ve belgelerinin kendilerine teslim edilip edilmediğinin sorulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,b- Kabule göre ise;5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesinin, değişiklikten önceki ve sonraki tüm hükümlerinin olaya ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tespiti gerektiği, 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değiştirilmeden önceki 213 sayılı Yasanın 359/a-2-son maddesindeki hapis cezası 6 aydan 3 yıla kadar olup, hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde 16 yaşından büyük sanayi sektöründe çalışan işçilerin bir aylık brüt tutarın yarısının esas alınacağı, 08.02.2008 tarihinden sonra ise aynı madde ile hükmolunacak hapis cezası 1 yıldan 3 yıla kadar olmasına rağmen maddedeki paraya çevirmeye ilişkin bölümdeki 16 yaşından büyük sanayi sektöründe çalışan işçilerin bir aylık brüt tutarın yarısının esas alınacağına dair düzenlemenin hükümden önce 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle değişik halinde yer almaması nedeniyle, anılan madde ile hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50 ve 52. maddelerine göre seçenek yaptırıma çevrilmesi gerekeceği gözetilerek; lehe Yasa değerlendirilmesinin denetime olanak verecek şekilde 08.02.2008 tarihinden önceki ve sonraki hükümler bir bütün halinde ayrı ayrı uygulamalı olarak karar yerinde gösterilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın muhafazasına, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.