MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 213 Sayılı Yasaya MuhalefetHÜKÜM : MahkumiyetI- “Defter ve belge ibraz etmemek” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Gerekçeli kararda yanlış yazılan suç tarihinin, defter ve belgelerin isteme yazısının tebliğ tarihinden itibaren 15. günden sonraki gün olan 24.11.2010 olarak mahallinde düzeltilmesi, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II- 2005, 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;1- Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi nedeniyle her takvim yılına ait suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulmasından sonra incelenip, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilerek, asıl ya da onaylı suretlerinin dosya arasında bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre ise;2- Kamu davasının vergi suçu ve inceleme raporları ile mütalaaya uygun olarak “2005, 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından açıldığı, her takvim yılında kendi içerisinde "teselsül eden" sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirlerinden bağımsız ve ayrı suçları teşkil edeceği ve sanık hakkında her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm tesisi yerine hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek suçtan ceza tayini,3- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.