MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Vergi usul kanununa muhalefetHÜKÜM : Beraat1-Sanıklar hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirzlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,2-San??klar hakkında 2005-2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a) Sanıkların yetkilisi ve ortağı oldukları ...Ltd. Şti.'nin 2004-2005 ve 2006 yıllarında hiçbir hizmet ve mal karşılığı olmaksızın sahte fatura düzenledikleri iddiası ile açılan kamu davasında, ilgili şirkete ilişkin düzenlenen 05.10.2006 tarihli vergi tekniği raporunda mükellef kuruma yapılan yoklamalarda ulaşılamadığı, defterlerinin tasdik edilmediği, tahakkuk eden vergi ve fonların ödenmediği, şirketin KDV beyannamelerinde yer alan matrahları gerçekleştirebilecek ekonomik yapıya, ticari itibara,işyeri, işçi ve teknik donanıma sahip olmadığının belirtilmesine karşın sanık ...'ın tüm faturaların gerçek mal ve hizmet karşılığı olduğunu diğer sanıkların ise şirket ile herhangi bir ilgileri bulunmadıklarını savunmaları karşısında; gerçeğin ve sahte fatura düzenleme eylemine sanıkların iştirak edip etmediklerinin belirlenmesi bakımından; sahte fatura düzenlemek suçunun oluşabilmesi için sahte faturaların 213 sayılı VUK'nun 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı cihetle sanıkların düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin dosya içerisinde bulunmaması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin düzenlenen son fatura tarihi olduğu cihetle, 2005 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan sahte faturanın dava zamanaşımı yönünden önemli olduğu da nazara alınarak her takvim yılı için kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulmasından sonra, yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediği incelendikten sonra sanıkların şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura veya şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemedikleri, yönetim kurulu başkan ve üye veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadıkları araştırılıp, hisse devri ile yönetim kurulu başkan ve üyeliğe seçilmeye dair yönetim kurulu kararında ve düzenlenen faturalardaki imzaların sanıklara ait olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanıp, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıkları saptanıp toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, b)Sahte fatura düzenleme suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı aylarda/zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı, suç tarihinin de son faturanın düzenlendiği tarihe göre belirleneceği cihetle; somut olayda sanıklar hakkında, “2004-2005-2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden, tek hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.