Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15683 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22631 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık ... hakkında Resmi belgede sahtecilik suçundan: Beraat Sanık ... hakkında her iki suçtan mahkumiyetI- Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...'in mahkumiyetine, dair hükmün müdafiince, sanık ... beraatinin ise katılan vekilince temyizlerinin incelenmesinde;Sanık ... yönünden elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin; sanık ... yönünden ise toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan katılan vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, II- Sanık müdafii ve katılan vekilinin ... hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde ise: Suçun, bankanın maddi varlığı olan çek kullanılmak suretiyle işlendiğinin iddia olunması karşısında, sanığın eyleminin TCK'nun 504/3. (5237 sayılı TCK'nun 158/1-f) maddesine uygun olup olmadığı ve delilleri değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ...bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı ise de, usul ekonomisi gözetilerek;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği en aleyhe 15.12.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.