MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan: 5237 sayılı TCK’nun 37/1 ve 210/1. maddeleri yollaması ile TCK'nun 204/1, 62/1. maddesi gereği takdiren 1/6 oranında indirilerek sanıkların, 1 yıl 8 ay hapsine, CMK’nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, cezanın ertelenmesine, 1 yıl 8 ay süreyle denetim altında bulundurulmasına, hak mahrumiyetine (tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı) 2- Dolandırıcılık suçundan: TCK’nun 37/1 ve 212. maddesi yollaması ile TCK'nun 157/1, 62/1, 50/1, 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 TL. hapisten çevrilme adli para cezası ve 8.320,00-TL adli para cezası ile cezalandırılması, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, para cezalarının 24 eşit taksitte tahsiline, Sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin hükmolunan cezaların türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verilerek gereği görüşüldü: I- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 'dolandırıcılık' suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin, cezaları azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında 'resmi belgede sahtecilik' suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanıklara yüklenen resmi belgede sahtecilik eylemleri yönünden incelenen dosya kapsamına göre; katılan üzerine kayıtlı fırının işletmesinde sanıklar ile katılanın gayrıresmi ortaklıklarının bulunduğu, katılan ...'ün hissesini devretmek üzere sanık ... ile anlaşarak 30.000 dolar nakit para, 18.000 dolar bedelinde senetler aldığı, fırının devir işlemlerinin a gerçekleştirilecek olması nedeniyle katılan tarafından sanık ...'e teminat amaçlı imzalı boş senet verildiği, devir işlemleri gerçekleştikten sonra sanık ...'in senedi yırttığını söyleyerek iade etmediği ancak senet önyüzünün sanık ... tarafından ağabeyi sanık ...'yi alacaklı gösterecek şekilde doldurulduğu ve sanık ... tarafından katılan aleyhine icra takibine konu edilerek kullanıldığının anlaşılması karşısında; sanık ...'in katılanın imzasını taşıyan bu belgeyi hukuki hükmü haiz olacak şekilde sanık ...'e doldurttuktan sonra, kullanması için sanık ...'e vermesi, sanık ...'in ise fikir ve eylem birliği içerisinde açığa imza sahibi tarafından kendisine tevdi olunmayan imzalı kağıdı bertakrip ele geçirip sahibinin rızası dışında zilyet olarak icra takibine koyması nedeniyle, iştirak halinde hareket ettikleri ve sanıklara yüklenen eylemin, 5237 sayılı TCK'nun 209/2. maddesinde gösterilen suça uyduğu gözetilmeden suç vasfının belirlenmesinde hataya düşülmesi, III- Sanık ... 'in 'resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık' suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Suça konu senet alışverişinin katılan ile sanık ... arasında gerçekleşmesi, senet önyüz yazılarının sanık ... tarafından doldurulmuş olması ve senedin sanık ... tarafından icra takibine konulması karşısında; sanık ...'in işletilen fırının gayrıresmi ortaklarından olup devir ve teminat amaçlı boş senet verilmesi hususlarında bilgisi olduğu kabul edilse dahi sahte belgenin düzenlenmesine ve kullanılmasına iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak ve mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı gözetilerek atılı suçlardan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri ve sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.