Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15535 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28844 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 11 - 2010/150794MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/12/2009NUMARASI : 2009/90 (E) ve 2009/984 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmakYapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1-) TCK'nun 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaata göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.TCK'nun 268. maddesinde tanımlanan “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun oluşması için ise, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimlik bilgilerini kullandığı gerçek kişiyi işlemediği bir suçun faili olarak göstermesi gerekmektedir.Somut olayda; durumundan şüphelenilerek kimliği sorulduğunda, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan A.. E.. adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını ibraz ederek kendisini bu isimle tanıtan sanık hakkında düzenlenen tutanak ve belgelerin beyanına göre değil, ibraz ettiği sahte kimlik belgesine göre düzenlenmiş olması nedeniyle TCK'nun 206. maddesindeki suçun oluşmadığı gibi herhangi bir suç isnadı olmaksızın durumundan şüphelenilerek yakalananan sanığın sahte kimlik ibraz etmesinin, aynı Kanunun 268. maddesindeki suçu da oluşturmayacağı, eylemin kül halinde “resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması,2-) Ç.. mahallesi muhtarlığından aldığı 02.06.2007 tarihli Nüfus Cüzdanı Talep Belgesi ile 04.06.2007 tarihinde Batman Merkez Nüfus Müdürlüğünden D..... seri numaralı nüfus cüzdanını alıp kullanan sanık hakkında, farklı tarihlerde farklı kurumlarca sahte belge düzenlenmesini sağlaması nedeniyle TCK.nun 43.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3-) Adli sicil kaydındaki hükümlülüklerine ilişkin ilamların kesinleşme ve infaz tarihlerini içeren onaylı örnekleri getirtilip incelenerek, sanık hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,4-) 5327 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından şartla tahliye tarihine kadar, diğer hak yoksunluklarının ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanacağının gözetilmemesi,5-) Adli emanetteki sahte nüfus cüzdanının, dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince, sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.