Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1519 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 3891 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Sahte fatura düzenlemek, defter ve belge ibraz etmemeHÜKÜM : MahkumiyetA- Sanık hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen karar yönünden sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği Eylül 2004 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,B-Sanık hakkında defter belge ibraz etmeme suçundan kurulan verilen karar yönünden sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;1-Defter ve belge isteme yazısının içeriğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanamadığından, idareden buna dair belgenin aslı ya da onaylı örneği getirtilip incelenerek hangi takvim yıllarına ilişkin defterlerin talep edildiği, süresi içerisinde talep edilip edilmediği hususunun denetime olanak verecek biçimde tespiti gerektiğinin gözetilmemesi,2- Kararın gerekçe bölümünde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7/2. maddesi gözetilerek, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle 213 sayılı VUK'nun 359/a-2. madde ve fıkrasında yapılan değişiklik öncesi ve sonrasındaki bütün hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden, temel cezanın 5728 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki 213 sayılı VUK’nun 359/a-2. maddesi uyarınca belirlenmesi, bu hapis cezasının paraya çevrilmesinde maddenin 5728 sayılı Yasa ile değişmeden önceki halinde belirtilen “hükmedilecek hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde hapis cezasının her bir günü için sanayi sektöründe çalışan 16 yaşından büyük işçiler için yürürlükte bulunan asgari ücretin bir aylık brüt tutarının yarısının esas alınacağı” hükmüne rağmen, 5237 sayılı TCK’nun 50. maddesi gereğince yapılması suretiyle karma uygulama yapılması ve eksik ceza tayin edilmesi,3-5271 sayılı CMK'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi ve sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanığa yüklenen "defter ve belgeleri ibraz etmeme" suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı gibi adli sicil kaydına göre engel mahkumiyeti bulunmayıp, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan sanıktan hükmün açıklanmasını kabul edip etmediği sorulup sonucuna göre hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine, "suçun işleniş şekli, sanığın vergi dairesine borçlu bulunması ve talep edilmemiş olması" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 02.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.