Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1514 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 369 - Esas Yıl 2017





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Vergi usul kanununa muhalefetHÜKÜM : Beraat, Direnme02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna; (1) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay ceza daireleri tarafından verilen bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. (2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Yargıtay Ceza Genel Kurulunda bulunan dosyalar kararına direnilen daireye gönderilir. (3) Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir" biçiminde geçici 10. madde eklenerek direnme üzerine gelen, halen Ceza Genel Kurulunda bulunan ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların da kararına direnilen daireye gönderileceğinin belirtilmiş olması nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulun’ca Dairemize gönderilen dosya yeniden okunarak gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23.02.2010 gün ve 2010/11-34-35 sayılı tevdii kararında da vurgulandığı üzere yerel mahkemece ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm olarak kabulü ile yapılan incelemede;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “defter belge ibraz etmeme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan mahkumiyet kararının verildiği 25.12.2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen, bu hususta aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 02.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.