Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14718 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27838 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura kullanmakHÜKÜM : 1-Sanık .... yönünden beraat 2-Sanık ... yönünden:a-2006 yılındaki suç için 213 sayılı yasanın 359/b-1, 5237 sayılı TCK'nun 43/1, 53. maddeleri uyarınca 22 ay 15 gün hapis cezası b- 2005 yılındaki suç için 213 sayılı yasanın 359/b-1, 765 sayılı TCK'nun 80. maddeleri uyarınca 21 ay hapis cezası I- Sanık ... müdafiinin 2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanık ...'a yüklenen "2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan 21.01.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Sanık ... hakkında 2005, sanık ... hakkında ise 2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince;1- a-)Sanık ...'ın tüm aşamalarda, resmiyette şirket müdürü olarak yer almasına rağmen şirketin fiilen 2006 yılında ölen .... tarafından işletildiğini, .... ve kardeşi ...'nu şirketin tüm işlemlerini yapabilmeleri için..... Noterince tanzim edilen 23.06.2004 gün ve 18306 yevmiye nolu vekaletname ile yetkilendirdiğini savunması, hükümden sonra ölen sanık ...'ın da vergi denetimi sırasında 11.02.2008 tarihli "Ek Tutanak 4" başlıklı yazılı beyanında, sanık ...'ın aslında .......'nun yanında çalışan bir işçi olmasına rağmen şirket müdürü olarak gözüktüğünü, işlerin fiilen ..... tarafından yürütüldüğünü belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, dosya arasında onaysız fotokopisi bulunan vekaletnamenin aslı ya da onaylı örneği getirtilip incelenmesi, vekaletnamede ismi geçen ....'nun tanık sıfatıyla beyanına başvurularak işyerinin fiilen kim tarafından işletildiğinin belirlenmesi, 21.05.2005 ve 21.01.2006 tarihli KDV beyannamelerini sanık ...'ın imzalayıp imzalamadığının araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,b-) Kabule göre de;5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı2- Sanık ...'ın UYAP kanalıyla Mernis üzerinden temin edilen nüfus kayıt örneğine göre, hükümden sonra 25.01.2012 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nun 64/1. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.