Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1470 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4421 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Vergi usul kanununa muhalefetHÜKÜM : MahkumiyetI-Sanık hakkkında sahte fatura düzenleme suçundan 2004 takvim yılına ilişkin kurulan hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığa yüklenen ve 213 sayılı yasa 359/b-1 maddesinde düzenlenen sahte fatura düzenleme suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK’nun 102/4. 104/2. maddelerinde düzenlenen kesintili zamanaşımının, suç tarihi ile inceleme tarihi itibariyle gerçekleştiği anlaşılmakla hükmün BOZULMASINA ,ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.’nun 66. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, II-2005 ve 2006 takvim yıllarına ilişkin yapılan değerlendirmede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki" Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenleme de gözetilerek faturaların onaylı suretleri getirtilerek 213 sayılı Kanun'un 230. maddesinde öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilerek dosyaya intikalinin sağlanmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumun değerlendirilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabule göre de, sanık hakkında " 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçundan kamu davası açılmış olmasına, her bir takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirinden bağımsız ve ayrı kendi içerisinde teselsül eden suçlar olduğu, aynı takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlediği kabul edilen sanık hakkında TCK'nun 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son maddesi gereği kazanılmış hakkın saklı tutulmasına,01.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.