Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1450 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6820 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetSanığın istinabe yolu ile savunması alındığı sırada kimlik tespitinden sonra sanık adının ... olarak yazılması, savunma içeriği nazara alındığında sonuca etkisi olmayan maddi hata olarak kabul edilmiştir.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:1-5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi uyarınca; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, düzenleme tarihleri aynı olan dört adet senedin alınan kredi karşılığında Türkiye İş Bankasına aynı anda verilip verilmediği araştırılarak, sonucuna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığının anlaşılması halinde, sahte belge sayısı ve çeşidi dikkate alınarak TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 01.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.