Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14311 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28678 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyetGerekçeli karar başlığına '19.07.2005' olarak yanlış yazılan suç tarihinin, en aleyhe kabulle, suça konu senetler arasında en son vade tarihi olan '23.05.2005' şeklinde mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür.1- Sanık müdafileri ve katılan vekilinin, 'resmi belgede sahtecilik' suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmuş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafilerinin; eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verildiğine, katılan vekilinin ise; 5237 sayılı TCK hükümlerinin uygulanması ve her bir senet için ayrı ayrı cezalandırılması gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,2- Sanık müdafileri ve katılan vekilinin, 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak' suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak’ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.