Yargıtay Onuncu Ceza Dairesi'nin yerleşmiş kararlarında da açıklandığı üzere 5271 sayılı Yasa'nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması gerektiği cihetle sanıklar hakkında hapis cezası ile birlikte "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine" hükmolunduğunun anlaşılması ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin geciktirilmesinin bunun niteliği ve amacı ile bağdaşmayacak olması karşısında, tebliğ namedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz İtirazlarının reddine; ancak:1-Sanıkların olay tarihinde yakalandıklarında yapılan aramalar sonucunda 1 adet sahte sürücü belgesinin ele geçirildiğinden bahisle resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia olunmuş İse de; 25.05.2006 05:30 tarihli tutanakta sanıkların yakalanmadan önce kaçtıkları istikamette bulunan bir akaryakıt istasyonunun çöp bidonunda bulunduğu aynı günlü 07:15 saatli tutanakta ise sanık Z.İsmet'in üzerinden ele geçirildiği belirtilen kimin fotoğrafının bulunduğu anlaşılamayan Kamil adına düzenlenmiş 1 adet ve sanık Vural'ın üzerinden ele geçirilen adına düzenlenmiş 1 adet olmak üzere toplam 2 adet sürücü belgesinin emanette kayıtlı bulunduğu, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin 28.09.2006 ve 13.07.2007 tarihli raporları ile her iki sürücü belgesinin de sahte olduğunun anlaşılması karşısında; hangi sürücü belgesinden hüküm kurulduğu anlaşılmayacak biçimde sanıkların mahkumiyetlerine ve her iki sürücü belgesinin zoralımına karar verilmesi,2-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 5560 sayılı Yasa ile değişik 191/2. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca cezaya hükmedilmeden önce sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi mümkün bulunduğu halde müdafilerinin lehe olan yasa maddelerinin uygulanması talebine rağmen hiçbir gerekçe gösterilmeden aleyhlerine olacak biçimde 191/1-6. maddeleri uyarınca uygulama yapılması,3- Sanıkların olay tarihinde bir akaryakıt istasyonunda sahte bir kredi kartı ile alışveriş yaptıkları ihbarı üzerine yakalandıklarında araçları ve üzerlerinde yapılan aramalarda toplam 18 adet sahte kredi kartı ve bu kartlarla alınmış çeşitli eşyaların ele geçirildiğinin iddia olunması, sanıkların bu kartlar ile yol boyunca çeşitli yerlerde alışveriş yaptıklarını savunmaları, haklarında işyerinden yaptıkları alışveriş nedeni ile dolandırıcılık suçundan Dairemizce incelemesi yapılan Edirne Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/261 Esas sırasında kayıtlı ayrı bir kamu davası açıldığı ayrıca Gelibolu C.Başsavcılığı'nca 2006/518 sırasında kayıtlı bir soruşturma yürütüldüğü ve kartların manyetik şeritleri üzerindeki bilgiler ile bankalararası kart sistemindeki kullanım durumları incelenmeden düzenlenen banka cevapları ve Adii Tıp Kurumu raporunun hükme esas alınmaya yeter nitelikte bulunmadıkları anlaşılmakla; sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartının kullanılmaması halinde 5237 sayılı TCK'nın 245/2. maddesinde öngörülen suçu, kullanılıp yarar sağlanması durumunda ise 5237 sayılı TCK'nın 245/2 ve 3. maddelerinde öngörülen suçları oluşturacağı da gözetilerek bağlantılı bulunan belirtilen soruşturma ve dava dosyası getirilip incelenerek mümkünse davaların birleştirilmesi, değil ise ilgili dava veya soruşturma dosyalarının özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onayiı örneklerinin dosya arasına konulması, suça konu kartlar Bankalararası Kart Merkezi'ne (BKM) incelettirilerek gerçek numaraları, hamilleri, üreten bankalar ile herhangi bir ATM veya POS cihazında kullanılıp kullanılmadıklarının araştırılması, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre aynı kartların birden çok yerde kullanılması halinde zincirleme suç hükümleri de tartışılmak suretiyle sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de,4- Suça konu sahte sürücü belgeleri ve kredi kartlarının dosyada delil olarak saklanması yerine zoralımına karar verilmesi,5- Yargılama giderinin sanıklardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle CMK'nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,Yasaya aykın, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerden dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), ceza miktarı itibari ile kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 30.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.