Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13524 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28252 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan; ortadan kaldırma Resmi belgede sahtecilik suçundan; beraat I) Sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II) Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen karara karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarına gelince: Sanığın doğrudan gelir desteği almak için gerçeğe aykırı tapu kaydı düzenlediği iddia olunan eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 342/3. maddesi kapsamında kaldığının kabulüyle yapılan incelemede gereği görüşüldü; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre sanığa yüklenen “aslın vücudunu farzederek resmi belgenin suretinde sahtecilik” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4. maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, suçların işlendiği 17.09.2002 ve 24.06.2003 tarihlerinden iddianamenin düzenlendiği 25.02.2011 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden kamu davasının düşürülmesi yerine beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 07.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.