Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1343 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 2187 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : MahkumiyetO yer Cumhuriyet savcısının 09.10.2013 tarihli temyizinin sanığın lehine olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;1- TCK'nın 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine bir belge oluşturulması ve oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın) beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır. Somut olayda sanığın, kolluk ekipleri kendisine kimlik sorduklarında görevlilere birden fazla kez farklı isim beyan etmesi nedeniyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında, görevlilerce sanık hakkında bu isimler adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2- Kabule göre de;a- 5237 sayılı TCK'nın 51/1-a maddesi uyarınca önceki kasıtlı suçtan hükmolunan hapis cezasının 3 aydan fazla olması nedeniyle sanık hakkında erteleme hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,b- 5237 sayılı TCK'nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği" ihtaratının yapılmaması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.