Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1339 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 2181 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemekHÜKÜM : MahkumiyetYapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Suça konu yırtılan senedin Türk Ticaret Kanununda yazılı unsurlarının tam olması durumunda eylemin 'resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek', unsurlarının tam olmaması durumunda ise, özel belge niteliğinde kabul edilmesi gerektiğinin bir sonucu olarak 'özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek' suçunu oluşturacağı cihetle, dosya arasında bulunan belge fotokopisinin incelenmesinde, senet metninde lehdar kısmının boş olduğunun tespit edilmesi, borçlu adresinin ise bulunup bulunmadığının anlaşılmaması karşısında; emanetin 2013/250 sırasına kayıtlı senet parçalarının duruşmaya getirtilerek unsurlarının tam olup olmadığının incelenmesi ile unsurların eksik olması halinde özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- 5237 sayılı TCK'nın 51/1-a maddesi uyarınca önceki kasıtlı suçtan hükmolunan hapis cezasının 3 aydan fazla olması nedeniyle sanık hakkında erteleme hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,3- 5237 sayılı TCK'nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın aynen infaz edileceği" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,4- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından hiçbir şekilde uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.