Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13091 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28276 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Başkasına ait kredi kartını kullanmak suretiyle yarar sağlama, hırsızlıkHÜKÜM : TCK.nun 141 (1), 143, 168 (1), 62; 3 ay 26 gün hapis TCK.nun 245 (1), 52 (2), 35, 62, 63; 10 ay hapis, 555 YTL adli paraGerekçeli kararda gösterilmeyen “suçun işlendiği zaman dilimi”nin saat 20.00 olarak mahallinde yazılması mümkün görülmüştür.I-)Sanığın “hırsızlık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen “hırsızlık” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle “hırsızlık” suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün istem gibi ONANMASINA, II-) Sanığın, “kredi kartının kötüye kullanılması” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyizine gelince,Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Sanığın hırsızlık suretiyle ele geçirdiği mağdura ait bankamatik kartı ve nüfus cüzdanı ile banka şubesine giderek kart kendisine aitmiş gibi hesaptaki paranın tamamını çekeceğini belirterek işlem yaptırdığı, banka görevlisinin, sanık tarafından dekonta atılan imzanın değişik olduğunu fark etmesi üzerine şüphelenerek kimliğini istemesi üzerine ibraz edilen ... kimliğindeki fotoğrafın da farklı olduğunu ve işlem yaptığı kişinin, kart ve hesap sahibi olmadığını anlayarak ödeme yapmadan sanığı yakalattığı anlaşılmakla, gerçek kişiye yönelik hileli hareketlerle haksız yarar sağlamaya çalışan sanığın eyleminin, TCK.nun 158/1-f maddesindeki “bankayı aracı kılarak dolandırıcılık” suçuna teşebbüs oluşturacağı gözetilmeden, aynı Kanunun 245/1. maddesinin uygulanması suretiyle suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.