Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12660 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23814 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet1- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen noterde sahte imza sirküleri ve tescil beyannamesi düzenletmek suretiyle "kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik" suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 Sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,2- Sanık müdafiinin sahte çek düzenlemek suretiyle "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyizine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesindeki cezasının miktarına göre tabi olduğu, aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, emanete kayıtlı suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.