Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12650 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7281 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği, kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet 1- Bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekili ile sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmolunmaması yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, "karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.250,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kurulan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2- Katılan vekili ile sanığın dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyizine gelince:5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekili ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.