Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12639 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13537 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mühür bozmaHÜKÜM : MahkumiyetSeçenekli cezadan tercih edilen hapis cezasının TCK.nun 50/2. maddesi hükmü gereğince adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.1- ... Zabıta Ekiplerince, 13/07/2006 tarihinde mühürlenmek suretiyle faaliyetten men edilen yukarıda açık kimliği yazılı sanık adına ruhsatlı ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, ... Sokak, No:... sayılı adreste bulunan işyerinin mühürlenerek şüpheliye de mühürleme işleminin tebliğ edildiği, 26.05.2009 tarihinde yapılan kontrolde ise, mührün fek edilerek faaliyete devam edildiğinin belirlendiğinden bahisle açılan davada, sanık suçlamayı kabul etmemiş işyeri kendi adına ise de işletmeyi ....'ın yaptığını savunması ve sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde aynı suçtan sabıkası bulunup suç tarihinin 11.07.2007 olduğunun anlaşılması karşısında,sanığın savunmasında adı geçen kişinin tanık sıfatıyla dinlenmesi, anılan dosyanın aynı yerle ilgili olup olmadığı ve bu tarihte yeniden mühürleme işlemi yapılıp yapılmadığının saptanması için aynı mahkemenin 2009/654- 73 sayılı dosyasının getirtilmesi, mümkün ise dosya içine alınması, gerektiğinde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içine konulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK'nun 231/6-c. madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, mühür bozma suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; suç tarihinden sonra kesinleşmiş adli sicil kaydı dışında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasının 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.