MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, kaçakçılıkHÜKÜM : Sanıkların beraatineKatılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma evresinde usulüne uygun duruşmadan haberdar edilmediği için davaya katılma talebinde bulunamayan şikayetçi kurum temsilcisinin 5271 sayılı CMK'nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek ve temyiz isteminin tüm sanıklar hakkındaki hükümlere yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;I-Sanıklar hakkında 'gümrük kaçakçılığı' suçundan verilen beraat kararlarına yönelik katılan kurum temsilcisinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “kaçakçılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sının itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan kurum temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322.maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davasının 765 sayılı TCK’nun 102/4 , 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,II-Katılan kurum temsilcisinin sanıklar ..., ..., .., ..., ..., ..., ... hakkında ’resmi belgede sahtecilik' suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Gümrük muayene memuru, gümrük memuru ve kolcu olan sanıklar ..., ... ve ... 'ün diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareketle görevleri gereği düzenlemeye yetkili oldukları 16.09.2002 günlü gümrük çıkış beyannamesini sahte olarak düzenlendikleri iddiasıyla kamu davasının açılmış olması karşısında; memur sanıklar açısından 4483 sayılı Yasa hükümleri uyarınca dava şartı olarak “soruşturma izni” alınması ve oluşacak duruma göre tüm sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, katılan kurum temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.