MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanığın dolandırıcılık eyleminden;beraat Sanığın, resmi belgede sahtecilik eyleminden; TCY'nın 204/1, 53/1. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılması (iki kez).I- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Sanık hakkında, kardeşlerinin ortağı ve yetkilisi olduğu şirket ile hiçbir bağı ve temsil yetkisi olmaksızın suça konu çekleri keşide edip imzalamak suretiyle katılan bankaya verdiği ve "resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın, suça konu çekleri kardeşi ve şirket yetkilisi ...'nın bilgisi ve muvafakatı dahilinde imzaladığını, şirkette herhangi bir ortaklığının ve temsil yetkisinin olmamasına rağmen şirket işlerini kendisinin yürüttüğünü savunması, suça konu çeklerden 20.08.2008 keşide tarihli çekin şirketin diğer bir yetkilisi olduğu belirtilen tanık ... adına ciro edilip bu kişi tarafından kendisi adına kullandığı krediye teminat olarak verildiğinin belirlenmesi, tanık ...'in ise çeki sanıktan aldığını beyan etmesi ve sanık hakkında benzer eylemler nedeniyle... Mahkemelerinde açılan davalarda şirket yetkilisi ...'nın sanığın kendisinin bilgisi dahilinde dava konusu çekleri keşide ettiğine dair beyanına istinaden Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/276 Esas sayılı dosyasında beraat, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/384 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet kararının ise çeklerin sözlü vekalet ilişkisine istinaden keşide edildiğinden bahisle suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2012/15514 Esas-2014/7258 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı ve 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtecilik yapmak kastına etki yapabileceği cihetle; şirket yetkilisi ...'nın tekrar dinlenmesi suretiyle suça konu çeklerin keşide edilip edilmemesi hususunda sanığa yetki verip vermediği hususu açıkça tespit edildikten sonra, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.