MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmakHÜKÜM : Mahkumiyet I- Sanıklar ... ve ...'ın hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetlerine dair hükümlere yönelik müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan teşebbüs nedeniyle cezalarından indirim yapılırken yazılmayan uygulama maddesinin mahallinde hükme ilave edilmesi mümkün görülmüş, suça konu belgelerden noter vekaletnamesinin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olması nedeniyle sanıklara TCK.nun 204. maddesinin 1. fıkrası uygulanarak hükmolunan cezaların 3. fıkrası gereğince artırılması gerektiğinin nazara alınmaması suretiyle eksik ceza tayini isabetsizlikleri aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafilerinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık ...'ın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkumiyetine dair hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince: Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak; Hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı TCK'nun 191. maddesinde, uyuşturucu madde kullanmış olan sanık hakkında, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ya da altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi öngörülmüş olup; bu iki seçenekten biri uygulanırken yasal gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve davranışlara bağlı olarak sanıkların tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyup uymayacağının değerlendirilmesine dayanması gerektiği gözetilmeden, delilleri tartışılıp gerekçesi gösterilmeden sanık hakkında cezayla birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri seçeneğine göre hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.