Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12381 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26939 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanıkların her iki suçtan mahkumiyetine I- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın yokluğunda verilip, 26.03.2010 günü usulüne uygun şekilde tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 05.04.2010 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken aynı Yasanın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, II- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş, sanık hakkında 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK'nun 231. maddesinin uygulanmama gerekçeleri gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, III- Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 20.08.2004 olan suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.