MAHKEMESİ : ..... Asliye Ceza MahkemesiSuç : Tehdit ve özel belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatI- Müşteki vekilinin özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Mahkemece sanıklara yüklenen “özel belgede sahtecilik” suçundan doğrudan zarar görmediği için şikayetçinin kamu davasına katılma hakkı olmadığı gibi katılma talebi de mahkemece usulüne uygun olarak reddedilmiş bulunduğundan, şikayetçi adına vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,II- Müşteki vekilinin tehdit suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyizinin incelenmesinde:Tehdit suçundan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan ve kovuşturma evresinde katılma istemi reddedilen şikayetçinin 5271 sayılı CMK'nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu cihetle; CMK'nun 237/2. maddesi uyarınca şikayetçinin davaya katılan olarak kabulüne karar verildikten sonra yapılan incelemede gereği görüşüldü;Elde edilen delilllerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan beraat hükmünün istem gibi ONANMASINA, III- Sanıkların özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise;1- Müşteki .... ile .... sevk ve idaresinde bulunan araçların çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası sonrası taraflarca tutulan maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağını, sanık ..... yerine sanık ..... imzaladığı, sanık ..... de şahit olarak imzalamak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda; özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin fonksiyonuna uygun olarak kullanılması gerektiği cihetle; sanıkların bu özel belgeyi ne şekilde ve hangi sigorta şirketinde kullandığının tespit edilmesi, ayrıca tutanağının aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Sanıkların adli sicil kayıtlarında sabıkalarının bulunmadığı ve suçun işlenmesiyle maddi bir zararın meydana gelmediği göz önüne alındığında, sanıklar hakkında CMK'nun 231/6-b maddesinde yazılı hususlarla ilgili değerlendirme yapılarak CMK'nun 231/5. maddesinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılmaması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.