Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1218 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2911 - Esas Yıl 2005
Resmi evrakta sahtecilik suçundan sanık Kaya'nın yapılan yargılaması sonunda: 765 Sayılı TCK. nun 342/2, 59/2, 20-31. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay ağır hapis ve 3 yıl süre ile kamu hizmetlerinden yasaklanmasına ilişkin 5.7.2000 gün ve 1998/57 Esas, 2000/148 Karar sayılı kesinleşmiş hükmün yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilerek 1412 Sayılı CMUK. nun 341. maddesi uyarınca iptali ile aynı yasanın 347/1, 59/2, 647 Sayılı Yasanın 4-6. maddeleri gereğince 1.500.000 TL. ağır para cezasıyla cezalandırılmasına dair BURSA 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 31.12.2003 gün ve 1998/57 Esas, 2000/148 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii ile o yer C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 02.05.2005 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:Sahteciliği kabul edilen şirket karar defterinin 27.3.1997 günlü oturumuna ilişkin 4. sayfasındaki imzanın katılana aidiyeti konusunda kesinleşen hükmün yargılama aşamasında inceleme yapılmayıp hükümden sonra ibraz edilen bilirkişi raporunda ve iade-i muhakeme yargılaması aşamasında temin edilen Adli Tıp Kurumu raporunda anılan sayfadaki imzanın katılan eli ürünü olduğunun sübuta ermesi karşısında sanık lehine yargılama koşulları gerçekleştiğinden ve katılanın hissesini sanığın annesine bahsi geçen 4 nolu karar ile 25.000.000 liraya devrettiği ancak şirketteki hissesinin gerçek değerinin bu bedelden fazla olduğu ve ödenmediği gerekçesiyle noterde resmi devir işlemini gerçekleştirmeye yanaşmadığı sanığın şirket karar defterindeki hisse devrinin esbabı sübutiyetini tedarik maksadıyla katılan yerine imza atarak noterde sahte şirket hisse devir sözleşmesi düzenlediğinden sanığın fiilini 765 Sayılı TCK. nun 347. maddesi kapsamında kabul eden mahkemenin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu yönlerden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; değişen suç vasfına göre sanığa yüklenen gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla sahte belge düzenlemek suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu; olay tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 Sayılı TCK. nun 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suçun işlendiği tarihten hükmün kesinleşmesine kadar geçen süre ile, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü yönünden temyiz inceleme tarihine kadar geçen sürenin toplamı itibariyle gerçekleştiği anlaşılmış, C. Savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 Sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.