Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11993 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23760 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Vergi Usul Kanunu'na muhalefetHÜKÜM : Mahkumiyet1) Katılan vekili ve sanık müdafiinin, "defter belge gizleme ve 2005- 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığın savunması kapsamında...Cumhuriyet Başsavcılığının 2005/4953 nolu soruşturma dosyasının ilgili kısımlarının dosyaya celbedilmiş olduğu cihetle defter belge gizleme suçu yönünden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen "2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarının sübutu kabul, oluş, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı gerekçeleri gösterilmiş, "defter belge gizleme" suçundan ise ise yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,2) Sanık müdafiinin, "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 17.11.2004 suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık haklandaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.