MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura kullanmakHÜKÜM : Sanıkların 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin eylemlerinden dolayı 213 sayılı Yasanın 359/b-1, 5237 sayılı TCK'nun 62/1, 51. maddeleri gereğince ayrı ayrı ikişer kez 15'er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve ertelemeye ilişkin.I- Sanık ... müdafiinin '2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak' suçundan verilen mahkumiyet kararma yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;2005 takvim yılında farklı kişi ve kurumlarca değişik zamanlarda düzenlenmiş birden fazla faturanın kullanılmış olması nedeniyle TCK'nun 43. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştirilen husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II- Sanık ... hakkında 2006 takvim yılında, sanık ... hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Dairemizce de benimsenen ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 gün, 50/105, 01.06.1999 gün, 137/146, 10.10.2000 gün, 175/193, 23.10.2001 gün, 226/227 ve 30.05.2006 gün 173/145 sayılı kararlarında ve benzer nitelikteki içtihatlarında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK'nun 225.(1412 sayılı CMUK'nun 257 ve 150.) maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, sanıklar hakkında sadece 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmaktan dava açıldığı gözetilmeden yazılı şekilde 2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan da hüküm kurulması, 2- ... Noterliği tarafından 23.06.2004 tarihinde düzenlenen ...yevmiye numaralı imza sirkülerine göre... Tic. ve San. A.Ş. ortağı olan sanıkların 04.06.2004 tarihinden itibaren üç yıl süreyle müştereken veya münferiden şirketi temsile yetkili oldukları, sanık ...'ın şirketin dış pazarlama satış ve imalat ile ilgili bölümünden sorumlu olduğunu, mal alımı ile ilgilenmediğini bu nedenle faturalar hakkında bilgisi olmadığını savunduğu, sanık ...'ın ise mal alımlarını şirket yetkilisi olarak kendisinin yaptığını, faturaları alıp ödemeleri yaptıktan sonra fatura düzenleyen şirketlerin gayrı faal olduğunu öğrendiğini beyan ettiği anlaşılmakla; cezanın suçu bilfiil işleyen kimseye çektirilmesi cezada şahsilik prensibi gereği olup esas amaç suçun şekli sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil, suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilcileri cezalandırmak olmasına, bu nedenle de cezaya muhatap olarak kanuni temsilcinin suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı da dikkate alınarak gerektiğinde ... Ticaret ve Sanayi A.Ş.'nin esas mukavelesi de incelenerek şirketi temsil selahiyeti ile idare işlerinin kim tarafından yürütüldüğü, sanık ...'ın suçun işlenmesine ne şekilde iştirak ettiği kesin olarak saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,3- Kabule göre de;2005 takvim yılında farklı kişi ve kurumlarca değişik zamanlarda düzenlenmiş birden fazla faturanın kullanılmış olması nedeniyle TCK'nun 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.