MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Vergi Usul Kanunu'na muhalefetHÜKÜM : BeraatI- Sanık hakkında 2002, 2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2002, 2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden, 2002 takvim yılı açısından hüküm, 2003 ve 2004 takvim yıllarına ilişkin ise temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;1- Sahte belge düzenlemek suçundan açılan kamu davasında, dosyada mevcut 06.10.2006 tarih ve VDENR-2006-978/204 sayılı vergi tekniği raporu ile vergi denetmeni ve sanık tarafından birlikte imza altına alınan 28.09.2006 tarihli tutanakta, sanığın, inşaat ve yedek parça faaliyetine ilişkin düzenlediği faturaların bazılarını küçük komisyonlar karşılığında, bazılarını ise hatır olarak verdiğini, faturaları alan firmaların kendisine banka havalesi, kasa makbuzu imzalatma vb. yöntemlerle fatura bedellerini ödenmiş gibi göstererek işlem yaptıklarını beyan ederek ikrarda bulunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sahte oldukları iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında sahte fatura kullanmak suçu yönünden açılmış dava bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa bu dava dosyalarının getirtilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikali, gerekmesi halinde 2006 yılına ait suça konu faturaları hangi tarihte, kimden ve hangi ilişkiye dayanılarak aldıkları hususunda ilgili kişi ve şirket yöneticilerinin dinlenmesi, ödeme belgeleri araştırılarak temini halinde şirketlerin defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı inceleme yaptırılması suretiyle toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,2-Kabule göre de, Kendisini duruşmada vekille temsil ettiren sanık lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmolunmaması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.