Tebliğname No : 11 - 2012/77288MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/01/2011NUMARASI : 2009/1566 (E) ve 2011/61 (K)SUÇ : Sahte fatura düzenlemek, defter ve belgeleri ibraz etmemek2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davası hakkında mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.02.2007 gün 5/46-39 sayılı kararında da açıklandığı üzere, mahkemece 5271 sayılı CMUK'nun 232/6. maddesi uyarınca başvurulması olanaklı yasa yolunun, süresinin, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi zorunlu olup; mahkemenin 24.02.2009 günlü kararında başvuru süresinin başlangıcının gösterilmemesi nedeniyle temyiz süresinin işlediğinden söz edilemeyeceği cihetle, sanığın temyizinin süresinde yapıldığının kabulü ile yapılan incelemede;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1. 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçları yönünden; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi nedeniyle faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınıp temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği; suç tarihlerinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmesine rağmen, aynı eylemin düzenlendiği ve suç tarihinden sonra 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b. maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, suç tarihinde yürürlükte bulunan Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı Yasayla değişik 359/b-1 maddesindeki cezanın, 08/02/2008 gün ve 26781 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesiyle değişik 359/b. maddesine göre lehe olduğunun da gözetilmemesi, 2. Defter ve belgeri ibraz etmemek suçu yönünden; sanık hakkında düzenlenen vergi suçu raporunda somut bir zarara yer verilmediği, vergi cezalarının ise eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın vaki eylemi nedeniyle CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı gözetilmeden, katılan idarenin uğradığı zararın sanık tarafından giderilmediğinden bahisle diğer koşullar değerlendirilmeksizin yazılı şekilde CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3. Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan defter ve belgelerin 11.02.2009 tarihli tebligatla istenmiş olması nedeniyle suç tarihinin 26.02.2009 olacağı, ve bu tarih itibariyle 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 359/a-2. maddesinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü gözetilmeden, fazla ceza tayini,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.