Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11501 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24884 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyet 1- Sanık müdafii ile katılan vekilinin "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, temel cezayı teşdit gerekçesi, cezayı azaltıcı nedenin nitelik ve derecesi takdir kılınmış,savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafii ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık müdafii ile katılan vekilinin "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık'' suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.